An gelir engin denizler gibi çoşar yerine sığamazsın... kabın dar gelir sanki... bütün özünde hissedersin o enerjiyi... içindeki güzellikleri paylaşmak ve çoğaltmak istersin... insansın... aklının güzelliğini de ruhunun güzelliğinin de farkındasın... hep böyle sürsün istersin...
Olmaz, mümkün değil bu? bunu özümsemekte bir adım senin için... Yaşamda hiçbir şeyin tek yönlü olmadığını bilirsin... pozitif ve negatif... herşey böyle... birbirini çeken enerji, döngüyü sağlayan şey; senin de ruhunu besleyen şeydir aslında... iyiler ve kötüler olduğu gibi ruhunda hissettiğin çırpınmalarda bundandır işte...
Yükler sırtına üst üste binerken; bütün bunların bir sınav ve verilecek cevapların da ne kadar önemli olduğunu bilirsin... gel-gitler içinde beynindeki deniz, yüksek falezlerin yosunlu duvarlarına çarpıp, deli dalgalar oluşturur ve sen o köpüklerin içinde nefes alamadığını hissedersin...
Sıfır noktasında hissedersin kendini... kabuğuna çekilir, kendini korumaya alırsın... için kaynasada bunu dışa vuracak enerjiyi, ne bedenin de ne de ruhun da bulamazsın... sözler kifayetsiz gelir o anda... konuşup, derdini anlatacak mecalinde olmaz... ki anlatsan belki de yarana merhem olmayacağını bilirsin...
İşte kendini dinlemenin içindeki güzelliği farketmenin vaktidir o an... ruhunu beslemenin... özündeki güzellikleri farketmenin!!
Sana lütfedilen o güzelliğin "içinde" olduğuna şükredersin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder