Son 10 yıldır, oğluşumdan ayrı ilk doğum günüm bu... Onun mutluluğu ile mutluyum ben de... Anneannesi ve dedesiyle keyifli bir tatilde kuzum... bu özlem koklayarak sevdiğim oğlumun yokluğunda burnumun ucunun titremesine neden oluyor... :(
36. yaşımda, var olma sebebimin sadece HU'ZUR da bulunmak için olduğunun idrakı içindeyim... bunun için yaratıldığımızın, YAPAN YAPTIRAN'ın TEK olduğunu algılayarak dünya hayatımızı geçirmenin, var olma sebebimiz olduğu ŞUUR'umda belirmeye; etrafındaki şartlanma ve değer yargılarından oluşan kara bulutların açılmasıyla ortaya çıkmaya başlıyor... tabi bana nasip OL'unan kadarıyla...
HUZUR' da olmak... Allah adı verilene, Kur'an-ı Kerim' de ki eşsiz bilgiler ışığında, Alak suresinde (96) / "19 - ...secde et ve yaklaş." ile çok yalın ifade edilmektedir.
İşte bu yaklaşma, sadece beden ve ezberlenen hareketlerle ile değil, mikrodalga bedenin (ruhun) ile olmalıdır. Huzur da olmak, dört tekbiri (B)irlemek demektir. DÜNYA' yı terk etmek, NEFS'ini terk etmek, AHİRET'i terk etmek ve TERK'i terk etmek ile BİR'e ulaşmak... (B)ir' in varlığını herşeyde müşaade edip, kendi yokluğunun FARK'ına varmakla birlikte, o varlığı kısıtlı algımızla müşaade edemeyeceğimizi de idrak etmemizi sağlamaktır... Secde' ye varmak ile de yokluğunu hissedip, herşeyin NOKTA' dan ibaret olduğunu algılıyorsun...
Allah herkese nasip etsin...
İşte bu düşünceler içinde beynimi geliştirme, ruhumu besleme yolculuğumda düşe kalka, hem yaş hem de yol alıyorum...
Bu yolculuğumda bana eşlik eden, yollarımızın kesiştiği herkes için Rabbime Şükürlerimden acizim...
Herşeyin bir anlamı var biliyorum... şuursal perdelerimin kalktığı, beynimde yeni açılımların nasip olacağı bir dünya yılı diliyorum kendime...
Ölümden korkmadan sadece daha çok "KUL" olma idrakı içinde bir ömür geçirmeyi, umarım NASİP ETMİŞTİR YARADAN...
Tüm kalbimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder