Bilirsiniz dostlarım çok meşhur bir deyimdir bu ;
“Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?” denir…
Hiç düşündünüz mü bunun üzerinde biraz derin olarak?
Buna yakın anlamda başka bir deyiş daha vardır…
“Dili belâsı!” denir… Bazen de o “dili belâsı” olur!.
Elbette ki, “ağız” ve “dil” yalnızca bir araç… Alet!.. Ona hükmeden ise beyin!(?) (mi)…
Hani bir de başka bir deyiş vardır gene…
“Büyük lokma ye, ama büyük söz söyleme!”
Sözün büyüklüğü metreküple ölçülmüyor herhalde!
Bunlara özetle işaret ettikten sonra, esas üzerinde durmak istediğimiz hususa gelelim.
Söylediğiniz söz, ağzınızdan çıkan nereden geliyor acaba?
Beyinden derseniz; elbette doğru!… Ama beyinde nasıl oluşuyor ve beyinden hangi etmenle açığa çıkıyor o fikir?
Neden ağzımızdan çıkanın sonuçlarını yaşamaktayız?..
Başımıza gelenlerin pek çoğu, geçmişte, hiç farkında olmadan bizden çıkanlardır… Belki bazılarını unutmuşuzdur bile… O an söyler geçeriz!..
Sonra o söylediklerimizin sonuçları ile karşılaşınca da başlarız feryâdı figâna!.
“Nereden geldi bu başıma!”
Talep senden çıktı!… Sen öyle olmasını istedin ve oldu!.
Sen unutursun ama Allah unutmaz!.
Ne ektiysen onu biçeceksin!.
Dön geriye ve bak… Yazdıklarını, söylediklerini, düşündüklerini hatırlamaya çalış…
Sen onu öylece düşündüğün anda, onun sonuçlarını da yaşamağa mahkûm ettin kendini… Ve lâkin bunun hiç farkında değilsin!
... devamına linkten ulaşabilirsiniz...
A.H.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder