Bugün yine düşünceli, sıkkın bir ANda bir avm nin servisindeyim... Şoförle yan koltuğunda oturan bayanın seslerini duyup, zihnimin içinden çıkarak fark ettim onları... öyle aklınıza ne konu gelirse konuşuyorlardı... Şoför akşama kadar o serviste gidip gelmekten, konuşmak için can atıyor gibiydi... yalnızlık zor vesselam... (ama inerken iyi günler dileyen tek şoför olduğunuda söylemeliyim.)
neyse uzatmayım... spor, siyaset, inşaat sektörü vb.konular derken, dualarla devam ettiler...Cuma olması vesilesiyle hazırlardı... günün hürmetine...
Şoför şöyle dedi cümlesinin arasında:
"...abla gelen Allah'tan gelsin..."
bir AN'da ona "zaten Allah'tan geliyor, başka geldiği yer mi var...?" derken buldum kendimi :)) yok o duymadı... duyan olmadı... Rabbim'den benim için gelen bir cümle olduğu çok açıktı...sonra da bilgilerimden şüpheye düşürdü beni bu cümle... "...hiç düşündünüz mü?" "düşünüyor musunuz? diyen ayetler hürmetine gelen bir cümle...
ya Şeytan? dedim... nefsim, benim Şeytanım... Allah tarafından görevlendirilmiş bir melek... ama gücü nereye kadar? Allah'ın yazdığı kader dışında bizi irademize bıraktığı, dualarımızla şekillendirdiği nokta nereye kadar? oysa okuduklarımdan bildiğim kadarıyla, kaza bile kaderden... Allah'ın Mürid ismi bizde ortaya çıkmasıyla "İrade"mizi kullanabiliyoruz... yani bize nasip olduğu kadar... sen gayretinle bunu çoğaltabiliyorsun... Allah bu çabayı, mücadeleyi görmek istiyor işte... amaç bu ne üzere OLduğunu ortaya çıkarmak, aşikar etmek... her olayda muhteşemliğine hayretler içinde kalarak, AŞK'ına gark OLuyorum... çok şükür...
Akşam bunu düşünerek kitaplığımdan elime aldığım ilk kitabım "Samiha Ayverdi ile Sırra Yolculuk" da Cemalnur hocamın derlemesiyle, cevabım geldi hemen, bin şükür... ayracı koyduğum yeri direk açtım ve şunlar yazıyordu...
"...
"Hakk kulundan intikamın yine abdıyla alır.
Bilmeyen ilm-i ledunu onu abd etti sanır.
Her işin haliki O'dur abd eliyle işlenir,
Sanma ki O'nsuz Bahriya, alemde bir çöp deprenir."
İmam-ı Rabbani'nin mısralarında olduğu gibi şeytanın elinde bir güç olmadığını, Peygamberin de hadis-i şerifte "Ne senin elinde dalaletten bir güç ne benim elimde hidayetten bir güç var, ikimizde Allah'ın isteğiyle hareket ederiz." dediğini görüyoruz..."
işte böyle mübarek bir Sela vaktiydi... cami yolunda ilerlerken beni bambaşka düşüncelere daldıran... Rabbim yine öğretti en güzel şekilde, en çok sevdiği kullarından Samiha Anne'den nasiplendirdi bu kulunu... hal etmek de nasip OLsun... inşallah...
Hatalar bana aittir... doğrusunu ehli bilir...
Tüm kalbimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder