Geçen
gün bazı arkadaşlarımın sosyal medyada, Müslümanlığın son din olmasından dolayı diğer dinlere
mensup olan ülkeler gibi olamadığımızı, gelişme çağını henüz
tamamlayamadığımızı belirten bir takım yorumlar okudum...
Şimdi
kimseyi yargılamak haddim değildir, öncelikle onu belirteyim... Allah herkese
nasip ettiği kadar bilgi açılımı sağlar... o yolda istidat sağlamak, üzerinde
çalışmak senin nasibine, iradene ve isteğine kalmıştır...
İdrakimce
paylaşmak isterim ki;
Olayın
en başında Kur'an ve İslamiyet zamANlar üstüdür... tüm insanlık için
gelmiştir... son Din olarak genel kanıyla öğretilmiştir... Peygamber Efendimiz de "Alemlere Rahmet olarak" gönderilmiş, son Nebi olarak
seçmiştir... Hz. Muhammed beşeri dünyada
vücut bulmuş ana kaynaktır... ismi Allah OLanın yeryüzüne TAM olarak, gerçek
"YASİN-İNSAN" olarak bütün enerjinin BEYNİNE yüklendiği ve bütün
isimlerin bedeninde zuhur ettiği varlıktır...
İslam
zamandan ve mekandan münezzehtir. ALLAH SİSTEMİ' NİN ADIDIR İSLAM... BUNUN FARK
EDİLMESİ İÇİN DE KUR'AN bildirmiştir. Müslüman ise Allah' a teslim OLANlardır...
Müslümanlık, ÇAĞDIŞI ve YOBAZLIK değildir...
Hz. Adem'den, yani frontal lobu gelişmiş ilk insandan bu yana bütün
yaşam, İSLAM üzeredir. Hakikat-i Muhammediye tohumu, Adem ile atılmıştır... Hz.
ibrahim ve Hz. Yusuf'un ayetlerde de geçtiği üzere (ki bildiğimiz gibi onların
zamanlarında İslamiyet diye bir din yoktu), "Müslüman" olarak ölmeyi
dilemişlerdir. Tüm dinler için "TEK" olan ve adı "ALLAH"
OL-AN sonsuz ve sınırsız bir yaratanın varlığına İMAN etmişlerdir.... Özellikle
Hz. İbrahim, Kur'ân'-ı Kerim'de İslâm'ın simgesi olarak anlatılmış,
"Allah, sizi seçti ve dinde size bir güçlük yüklemedi. Sizi babanız
İbrahim'in dinine iletti. O, bundan önceki kitapta da bunda da size Müslümanlar
adını verdi" (Hac: 78), "Rabb'i ona, 'İslâm ol' demişti, 'Âlemlerin
Rabbine teslim oldum' dedi" (Bakara: 131)
Hz.
İbrahim, İslâm adıyla sembolleştirilen tevhid dininin öncüsüdür... Hz. İsa'ya
inanan Havarilerin'de Müslüman olduğunu söylemektedir. "Havarilere, 'Bana
ve elçime inanın' diye vahyetmiştim (kalplerine bu düşünceyi atmıştım),
'İnandık, bizim Müslümanlar olduğumuza şahit ol' (Mâide: 111) ayetinde görmekteyiz. Firavun
için ise; 'Gerçekten İsrailoğullarının inandığından başka tanrı olmadığına
inandım, ben de Müslümanlardanım' dedi." (Yunus: 90) ayeti de Firavun'un
son nefesinde gerçeği görerek tek Allah'a inanıp "Müslüman" olduğunu
bildirmektedir.
Demek
ki İslâm, sadece son dinin adı değil, bütün SİSTEM'in ortak adıdır. Bu
dinlerin, dillere göre adları başka başka olsa da özleri İslâm'dır...
Peygamberimiz "Ben
Peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum)" diyerek de bunu ifade etmeye
çalışmıştır. Bütün varlık başlangıcından itibaren, ezeli din olan İSLAM' ın tam
olarak algılanma sürecidir. Her Peygamber kendi algı yapısı, beyin ölçeği kadar
açılım sağlamış, son nokta olarak da Hz. Muhammed (s.a.v.) gelmiştir. Şöyle ki, toprağa Hz. Adem ile toprağa
dikilen Hakikat-i Muhammediye tohumu, ağaç olmuş... her dal her yaprak bir
nebi, bir resul olarak zuhur etmiştir... ağacın verdiği meyva ise Hz. Muhammed
Mustafa (s.a.v.) dır... meyvanın çekirdeği ise, ilk tohum OL-AN HAKİKAT-İ
MUHAMMEDİYE'DİR. Sistem TAMamlanmıştır böylelikle...
Yani
demem o ki; kısıtlı algımız ve yarım müşaademizle bu kadar koruyucu,
bağışlayıcı, sevgi dolu bir SİSTEM' e laf söylemek büyük yanlış olur... hata
varsa biz kullardadır... Rabbim hepimizin müşaadesini açsın inşallah...
algılayanlardan OLmayı nasip etsin hepimize... (AMİN)
Hata
ve yanlışlar bana aittir... doğrusunu ehli bilir...
Tüm
kalbimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder