26 Ekim 2010 Salı

Dünya' yı(nı) büyük sanma!!!


Carl Sagan, Dünya için şöyle der; "...güneş ışığına asılı toz zerresi..." bu tanımlamaya bayılıyorum... 
o "KOCAMAN" egolarımızın yanında, ne kadar "ufak" olduğumuzu farkına varmak için çok açık bir ifade...

"evren'de ayrıcalıklı bir pozisyonumuz..." yok !
"kozmik karanlığın içindeki yalnız bir zerre..." de
"bizi kendimizden kurtarmak için..."
başka hiçbir yardım gelmeyecek!!!

"soluk mavi nokta" da kibirinin hiçliğini FARKETMEK istersen, gönül gözünü aç... 
sevgiyle...

herşey sende...


Âl-i İmran Sûresi :
139. Ayet : Ve la tehinu ve la tahzenu ve entümül a'levne in küntüm mu'miniyn; 
"Gevşemeyin, hüzünlenmeyin; siz en üstün olanlarsınız, eğer iman edenlerseniz."
 ---------------------------------------
"eğer inanmışsanız..." 
herşeyin O'ndan geldiği biliyorsan ve her şekliyle kabul ediyorsan... 
olan herşeyin cevabının senin özünde olduğunu kavrıyorsan...

"eğer inanmışsanız..." 
O' nun seninle olduğuna... 
ve sana verdiği gücü farkındaysan...
evrenin aynası olduğunu biliyorsan...

ve farkındaysan unutma;

"Zerre, külün aynasıdır. (Hz.Muhammed)"

25 Ekim 2010 Pazartesi

kimin doğrusu?

Yoldan çıkmak güzeldir
Çok konuşanlara inat
Belki biraz sır tutarak
Belki biraz da korkarak

...Doğru kimin doğrusu
Yol dedikleri hangisi
Konuşanlar mükemmel mi
Onlar masum mu

Yoldan çıkmak güzeldir
Şöyle herkesten gizli
Belki biraz sessizce
Belki biraz da çekingen

Ama daha çok gururlu
Bunu yapabildiğin için
Kimseye kulak asmadan
Mutlu olduğun için

Farkında değil hiç kimse bu yaşayanın hayatı
Aslında yok kimsenin kimseye söyleyecek lafı
Kendi yanlışlığından ve zalimliğinden
Herkes yargılıyor başkasının hayatını

Yoldan çıkmış diyorlar
Doğru bulmuyorlar
Küçücük mutluluklara
Engel oluyorlar

Doğru kimin doğrusu
Yol dedikleri hangisi
Konuşanlar mükemmel mi
Onlar masum mu

Yoldan çıkmış diyorlar
Durmadan konuşuyorlar
Kendi yaptıklarını
Örtbas ediyorlar

Mutluluk herkesin hakkı
Yok ki bunun günahı
Şu hayat neye yarar
Çıkmayacaksa tadı

Söz: Candan Erçetin
 

22 Ekim 2010 Cuma

dün akşam EKİN' in bize yaptığı...

dersleri etudde bittirdigi icin okuma calismasi icin 15 dk. odasinda okuma yapacakti... sen kitabi al yataga gir.. bir guzel uyuuuuu...odasinin kapisini da kilitlemis beyfendi... oglum diye seslendim kapisini vurdum iceri giricem kapi kilitli :((
tik tikliyorum vuruyorum uyanmaz... bagiriyorum uyanmaz...ama ben uyudugunu hic dusunmuyorum tabiii...saat daha 20:30 cunku... kesin diyorum bayildi falan kafasini vurdu biz duymadik diyorum... tamer geldi bagiriyoor...EKIIIIIIIIIN diye... gum gum vuruyoruz kapiya... basladim aglamayaaa...
kesin diyorum bisey oldu... tamer sinirden bogurmeye falan basladi... olmaz boyle sey diyooo...
anahtari delikten dusurduk alttan alalim diye benim akiilliiii olglum anahtarlik takmis... takinti halinde zaten her gittigimiz yerden anahtarlik aliyoruz bayiliyor onlara :)))
tamer artık tornavidayla kapinin kilidini kanirtmaya calisirken icerden sesi geldi bizimkinin... "efendiiimmm"... ama nasil agliyorum...koptum ben iyice...
neyse kapiyi acti once bagris cagiris, sonra kiymet bilip birbirimize sarilarak aglama krizi...
cok sukur dedik, bu kadarla atlattik... kotu bisey olmadi...
olacakla olecege care yok, derler yaaa... iste o hesap...  bazen elin kolun bagli kali veriyorsun... sanki uzaktayiz, salonda oturuyoruz ama anlik olaylar bunlar... bizimki bi havalarda bu aralar... odasina girip kapisini kapatiyor... biz de hep kapisini vurarak iceri gireriz ki, saygı duydugumuzu bilsin ve o da bize oyle yapsin diye... daha once kilitlemek istedi ben izin vermemistim bunu da biliyor ama uyuyup kalacagini hesaplamadigi icin basimiza bunlar geldi... amaaann oyle zor bir an ki bilemezsiniz... Allah korudu bisey olmadi... ufak sinavlarimiz bunlar iste... kissadan hisse cikarmak lazim... daha buyuklerinden de korusun Allahim butun kuzularimizi insallah...

adi gecen EKIN BEY iste bu arkadas... ;)) yazin misil misil uyurken... :P

yine yunus hep yunus...

Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için,
Dalı incitme gönül..

...Başın olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek
Kibirle yürüyerek,
Yolu incitme gönül...

Mevla verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Külü incitme gönül..

Dokunur gayretine,
Karışma hikmetine
Sahibi hürmetine,
Kulu incitme gönül..

Sevmekten geri kalma,
Yapan ol,yıkan olma..
Sevene diken olma,
Gülü incitme gönül..

Konuşmak bize mahsus,
Olsa da bir güzel süs,
Ya hayır de,ya da sus,
Dili incitme gönül....

Yunus Emre
 
 

21 Ekim 2010 Perşembe

Bir Yılmaz Özdil klasiği daha...

Türban


Okurlar sipariş veriyor:

“Türban meselesini yaz.”


*
Yazayım.
*
Bir İgnliiz üvinersitesinde ypalın arşaıtramya gröe, klemileirn hrflareinin hnagi srıdaa yzaldıklarıı ömneli dğeliimş asılnda... Öenmli oaln, briinci ve sonncuu herflarin yrenide olamsımyış... Çnküü, kleimleri hraf hraf dğeil, btüün oalark oykuormuşsz... Ardakai hraflrein sırsaı kıraşık da osla düüzgn ouknuyormuş.
*
İinglç di mi?
Bıakn nısal da düüzgn oukdnuuz.
*
Hem oukdnuuz.
Hem anladıınz.
*
Trüban bduur.
*
Tartıışlan mselee ne oulrsa olusn, bşınaa ve sounna “trüban” koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmeszin... Yaınlşları düüzgn gbii oukmyaa, düüzgn gbii anlmaaya bşlarsaın.
*
Üvinersite srouları çlaımnış, Amreikan şrketii Trküiye’de rşvüet dğaıtmış, domateisn tneasi iki lria oulmş, maedncleriin cseetlernii beş aıydr çıkaramoyrlarmıış, her dröt gnçteen brii isşiz gzeiyrmouş, pkklya pzarlaık yaplııyrmouş, meemlket bölüüynrmouş, Amreikaıllar bzie fzüe döşyormuuş, deinz feenri ne oulmş, yargyıı taammen bdaem byklııı ypmışlaar flian...
*
Hiç öenmi klmaaz.
*
Tartıışlan mseleenin bşınaa ve sounna “trüban” koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmezsin, sbaah klkaarsın trüban konşuuursn, aşkam yaatrsın trüban konşuuursn.
*
Kaafn alalk blulak oulr ama...
Akılnda bi tek trüban klaır!
*
Saadce kfaayı örtmez çnküü.
Her srounu öertr trüban.
*
Bilmiyorum anlatabildim mi.

ER-RAHİM

Allah’ın “RAHİM” ismi kendi esmâlarının dışında nerede kullanılıyor?
Göreceksiniz ki kadının cinsel ve doğurganlık organı olan bölge için..Yani kadında doğurganlık olayını oluşturan ve insan türünün çoğalmasını ve bekâsını sağlayan cinsel organına verdiğimiz isim!
Mikro plânda kadındaki rahim, makro plânda ise Allah’ın ”RAHİM” ismine karşılık geliyor!
Allah’ın “Rahim” ismi ,”Rahmet” ve “Rahman” mânâlarının kökenidir!Yani Allah’a ait esmâların üreticisidir!
Üretim yapıldıktan sonra bu isimlerin topluca bulunduğu ve sâdır olduğu boyuta “RAHMANİYET BOYUTU” diyoruz.
”Rahim” isminin en geniş ve kapsamlı ortaya çıktığı mahal, Cennet’tir!
Dolayısıyla,
“Cennet anaların ayağı altında”
derken; mikro plânda çoğalmayı-üremeyi sağlayan kadındaki rahmin makro plânda karşılığı olan Allah’ın “Rahim” isminden cennetteki mânâların ürediği mecâzi olarak anlatılmıştır.
“Her şey Allah’ın rahmetinin eseridir.” demek; “Her şey, Allah’ın rahmetinin neticesi olarak var olmuştur.” demektir.
Yani, daha genellersek; “Allah’ın üretmesinin neticesi olarak” vardır.
Çünkü, Rahmeti meydana getiren “Rahim” ismi ne yapar?
Üretir!
Bunun da en orijinal yapısı, kadında mevcuttur. Kadındaki üreme, daha doğru bir deyişle üretme organının adı “Rahim”dir.

Ahmed Hulûsi
----------------
http://www.facebook.com/photo.php?pid=5267128&o=all&op=1&view=all&subj=119025748128028&id=773094610#!/video/video.php?v=1647201937857

.

"Zerre, külün aynasıdır." 

Hz. Muhammed

19 Ekim 2010 Salı

bekleme!!! gelen süpriz olsun... :)

Beklentilerimizle karşılaştıklarımız arasındaki fark, bizi sıkıntı ve huzursuzluğa, sonuç olarakta mutsuzluğa iten sebeptir... çünkü hayatta bizi nelerin beklediğini ne gibi sınavlar geçireceğimizi bilemiyoruz... ama karşımızdakilerden ne kadar az beklenti içinde olursak, o kadar çok huzurlu ve sakin oluruz... 

yaklaşımlar ve algılamalar hep farklı... 

bundandır ki beklentiler de farklı... 

bekleme!!! gelen süpriz olsun... :))



18 Ekim 2010 Pazartesi

TEFRİCİYYE SALATI:

TEFRİCİYYE SALATI:
“Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yustaskal ğamâmu bivechihil Kerîm ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma’lûmin lek.”

 ------Türkçesi--------
“Allahım! Bizim Efendimiz Muhammed’e (sav) kusursuz bir salât ve rahmet, mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz. O Peygamber ki, onun hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmetine yerine getirilir. Maksatlara O’nun hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O’nun hürmetine elde edilir. O’nun şerefli yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir, Allah’ım, onun ehl-i beytine, ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât et.”

12 Ekim 2010 Salı

Kimlesin?!!!

"Herkesle beraber olsan da bensizsen,kimseyle beraber değilsin;
Herkesten çekilsen, kimsesiz kalsan, benimle olduktan sonra herkeslesin." 

(Hz.Mevlana)
--------------------

Kalabalıklar içinde yalnız sanırsın kendini... dilinden anlayan kimse yok sanki... oysa seni dinleyen seni anlayan ve seninle olan içinde, canında...özünde, varlığında... görmek için gözünle bakma, kalbinle bak!!!



8 Ekim 2010 Cuma

Öz' ü farket ! ! !

An gelir engin denizler gibi çoşar yerine sığamazsın... kabın dar gelir sanki... bütün özünde hissedersin o enerjiyi... içindeki güzellikleri paylaşmak ve çoğaltmak istersin... insansın... aklının güzelliğini de ruhunun güzelliğinin de farkındasın... hep böyle sürsün istersin... 

Olmaz, mümkün değil bu? bunu özümsemekte bir adım senin için... Yaşamda hiçbir şeyin tek yönlü olmadığını bilirsin... pozitif ve negatif... herşey böyle...  birbirini çeken enerji, döngüyü sağlayan şey; senin de ruhunu besleyen şeydir aslında... iyiler ve kötüler olduğu gibi ruhunda hissettiğin çırpınmalarda bundandır işte...

Yükler sırtına üst üste binerken; bütün bunların bir sınav ve verilecek cevapların da ne kadar önemli olduğunu bilirsin... gel-gitler içinde beynindeki deniz, yüksek falezlerin yosunlu duvarlarına çarpıp, deli dalgalar oluşturur ve sen o köpüklerin içinde nefes alamadığını hissedersin... 

Sıfır noktasında hissedersin kendini... kabuğuna çekilir, kendini korumaya alırsın... için kaynasada bunu dışa vuracak enerjiyi, ne bedenin de ne de ruhun da bulamazsın... sözler kifayetsiz gelir o anda... konuşup, derdini anlatacak mecalinde olmaz... ki anlatsan belki de yarana merhem olmayacağını bilirsin... 

İşte kendini dinlemenin içindeki güzelliği farketmenin vaktidir o an... ruhunu beslemenin... özündeki güzellikleri farketmenin!! 

Sana lütfedilen o güzelliğin "içinde" olduğuna şükredersin... 




7 Ekim 2010 Perşembe

'Buyur Ey Kulum'

Dua edenin, Rabbim demesi, Allah’ın ‘Buyur Ey Kulum' demesinin ta kendisidir…

Birisi hergece kalkıp Allah’ı anıyor,O’na dua ediyordu…Şeytan ona dedi: “Ey Allahı çok anan kişi! Bütün gece Allah deyip çağırmana karşılık sana buyur diyen var mı? Sana birtek cevap bile gelmiyor ,daha ne zamana kadar dua edeceksin? “

Adamın gönlü kırıldı ,başını yere koydu ve uyudu. 
Rüyasında ona şöyle dendi : "Kendine gel uyan! Niye duayı ,zikri bıraktın? Neden usandın? “

Adam: “Buyur diye bir cevap gelmiyor ki, kapıdan kovulmaktan korkuyorum” dedi.Bunun üzerine dendiki ona: 
Senin Allah demen ,O’nun buyur demesi sayesindendir…Senin yalvarışın Allah’ın senin ruhuna haber uçurmasındandır…Senin çabaların ,çareler araman Allah’ın seni kendine yaklaştırması ,ayaklarındaki bağları çözmesindendir…Senin korkun ,sevgin, ,ümidin Allah’ın lütfunun kemendidir…Senin her Yarabbi demenin altında, Allah’ın buyur demesi vardır… Gafilin,cahilin canı,bu duadan uzaktır…Çünkü Yarabbi demeye izin yok ona…Ağzında kilit var ,dilinde de… Zarara uğradığın zaman ,ağlayıp sızlamazsın diye Allah ona dert ağrı, sızı, gam ,keder vermedi. Bununla anladı ki Allah’a dua etmeni, O’nu çağırmanı sağlayan dert,dünya saltanatından daha iyidir… Dertsiz dua yoktur... Dertliyken yapılan dua gönülden kopar. (Alıntı)
 

Sistemi Oku!

“Mâ esâbeke min hasenetin feminallah ve mâ esâbeke min seyyietin femin nefsike…” (Nisa: 79)

“Sana gelen iyilik ALLAH’tandır, sana isabet eden kötülük ise ‘nefsinden’dir.”

Nefsimize yönelik tavra dair açıklanan düşünme ve değerlendirme prensibi ise şu: 
Eğer istediğin güzel şeyler ise yaşadıkların, bunları Hakk’ın bir lütfu olarak bil, Allah’ın hüküm ve takdirinin sonucu olarak bunların nasip olduğunu değerlendir, böbürlenme, benliklenme!.. Yok eğer istemediğin mutsuz edici durumsa içinde bulunduğun, o halde bunların da nefsinden kaynaklandığını, sebebinin başkası olmadığını bil!.. Sana isabet eden kötülük, nefsindendir. Ego, böyle olmadığına dair bir sürü çıkarımlarla gerçeği örtmeye çalışabilir. Ancak, Sistem bu; itiraz etmekle hiçbir şey değişmez! 
Bunu böyle kabul edip yaşamadıktan sonra da bu Sistemi ‘oku’mak asla mümkün olmaz!.
-alıntı-

gönül gözünüz açık olsun...

Gönül gözünü aç, aradığın "ÖZ" sende... o kapı senin gönlünde... O'nun her noktada ve her zerrede olduğunu farket !!!! O' nu gönlünde bulmaya yürü... uzun ince bir yol, kendine doğru... 

sevgiyle...

Lâ ilâhe illâllâh
(Tanrı yoktur, sadece ALLÂH vardır.)
İngilizcesi:There is no GOD, only ALLAH.


1 Ekim 2010 Cuma

Huzur Duası



“Rabbim bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenecek metanet, değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilecek cesaret, ikisinin farkını bilecek kadar hikmet ver. 

Âmin.”

Öne Çıkan Yayın

Penye ip sepetlerim vol.2

Çeşitlerden çeşit... başladınız mı dursuramıyorsunuz kendinizi... çook sevdim ben bu işi ;)