28 Mayıs 2013 Salı

Reklam tatlisi, oglusumun elinden...

"Annecim sana cok guzel bir tatli yapicam... Aksam gelirken seftali ve dondurma alir misin?" diyen bir kuzu karsisinda ne yapilir, tabi ki istekleri yapilir ;) 

Carte d'OR un reklam tarifi Ekin' in ilgisini cekmis... Cekmeyecek gibi de degil ki?

Ben şeftalileri kestim sadece... Gerisi oglusumdan... Cok guzel oldu tavsiye ederiz ;)


22 Mayıs 2013 Çarşamba

1MAKYAJ 1BAKIM: İLK ÇEKİLİŞ HEYECANI

1MAKYAJ 1BAKIM: İLK ÇEKİLİŞ HEYECANI: Selam kızlar. ilk çekilişimle karşınızdayım.
1. gabrini oje( 4 adet)
2.can bebe bebek şampuanı
3.alix avien 2li far
4.pastel rimel
5....

19 Mayıs 2013 Pazar

19 Mayıs Satranc Turnuvasi...

Kuzumun ilk turnuvasi ;) 

Cok sevdigi satranci, sonunda yarisma platformuna tasidik... Biz aileler icin uzun ve bol beklemeli bir haftasonu oldu... Onlar ise tamamen oyun odakliydi... Cok guzel bir deneyim oldu kuzuma...

Hersey onun icin guzel olsun, baska ne isteriz ki ;)

AN'lar bellegimizde kalan hatiralar olarak kaldi...











Dogal sut evimizde...

Ankara' da paketli ilk elden, evlere servis taze sut... Dogalsut.com 'Sutcu amca' adiyla ayaginiza kadar getiriyor sutunuzu... 

Biz cok sevdik... Yogurdumuzu yaptim, kuzum icinde sutlac ;) 

Sizlere de tavsiye ederim Ankarali anneler ;)


17 Mayıs 2013 Cuma

3 Haziran yaklaşırken...

Kendinizi hiç bir filmdeymiş gibi hissettiğiniz oldu mu?

Herşey yolunda giderken, ansızın gelen acılarla gözlerinden boşalan yaşları durduramadığınız oldu mu?

çok... hem de çok değil mi?

HAYY ismi ile canlanan hayat, hepimize ayrı dönemeçler, ayrı yollar sunar... bir yerlerde mutlaka kırılma noktaları yaşarsın... o kırılma noktalarının sana neler getireceğini  ya da senden neler aldığını bilmeden devam edersin... yıllar geçip de arkana baktığında dersin ki, olması gereken şeylerin aslında senin hep hay'rına olduğunu görür, algılarsın...

İşte öyle büyük bir dönüm noktasında karşıma çıktı,

HAYAT ARKADAŞIM... SEVGİLİM... TAMER'İM...

Hayatımızı bir etmeye çok çabuk karar verdik... sanki birbirimize doğru akıyorduk... öyle hızlı ve öyle güzeldi ki varlığı ile beni tamamlıyor sanki beni göklerde uçuruyordu... evet bunun adı AŞK' tı... Onbeş günde evlenme teklifi aldım... :) 6 ay içinde nişan ve 6 ay içinde de düğün ile ellerimiz birleşti, çok şükür.. Sıkıntılı ve stresli bir süreç ile evlendik... ama hep birbirimize destek olduk... hep birbirimizin yanında olduk... farklılıklarımızla birbirimizi sevdik... birbirimiz için bazı şeylerden de vazgeçtik... ama hep huzur ve mutluluk hakimdi... bir filmde gibiydik... kuzumuzun doğumu iki buçuk sene sonra gerçekleşti ve EKİNİMİZ hayatımıza girdi... artık yavrumuz ve onun geleceği için yaşıyoruz... Tüm yavrularımıza sağlıklı uzun ömürler versin Rabbim inşAllah...

Hayatımıza girenler, çıkanlar çok oldu ama hep dostlarla ve ailelerimizle mutlu olduk... onlara yetişmek onların acısını ve sevincini paylaşmak bizim için bir YARADILIŞ GÖREVİ idi... OLması gereken OLmaktaydı...

13. yılımızı da geride bırakacağız, 3 Haziran'da... elimizi tutmaktan vazgeçmedik... kavgalar ettik, kırıldık, üzüldük ama sevgimizi hep yeşil, taze ve dipdiri tutmaya çalıştık... uğraştık ve başardık sanırım... çok şükür... Allah'ın izniyle...

İşte film gibi hayatımız devam ediyor, gözlerine baktığımda hala içim titriyor... hala birbirimize bakarak ağlıyoruz... hala AŞKla sarılıp, AŞKla öpüyoruz birbirimizi... bunun için Allahıma şükürler OLsun... bana bahşettiği bu mutluluğun ve huzurun daim olmasını diliyorum... umuyorum... Dualar ediyorum...  

Ölüm bizi ayırsa bile kalplerimizin ayrılmayacağını biliyorum... ve inanıyorum...

Nice yıllaraaa inşallah... yavrumuz EKİNİMİZ ile AŞK'la...

ve tüm kalbimle...






16 Mayıs 2013 Perşembe

"Ben sizin Rabbiniz değil miyim?"

Araf / 172-) Ve iz ehaze Rabbüke min beniy Ademe min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm alâ enfüsihim* elestü BiRabbiküm* kalu bela şehidna* en tekulu yevmel kıyameti inna künna an hazâ ğafiliyn;

Hani Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden (menilerinden, genlerinden) kendi zürriyetlerini alıp; onları kendi nefslerine şahitlendirerek sordu: "Elestu BiRabbiküm = Rabbiniz değil miyim?", (onlar da) "KALU = dediler, BELA = evet, Şehidna = bilfiil şahidiz"... Kıyamet sürecinde, "Biz bundan kozalıydık (gâfildik)" demeyesiniz! (İslâm fıtratı üzerine yaratılır tüm insanlar konusunu anlatmakta... A.H.)

RAB:
    • Rubûbiyet mertebesi sahibi olan...
    • Ef’al mertebesini meydana getirmesi ve ef’al mertebesinde mutlak mutasarrıf olması hasebiyle "Allah" İsmi ile anılan Mutlak Varlığın anıldığı "İsim"...
    • "Esmâ" terkibi...
    • Kişinin "kişiliği" diye isimlendirilen varlığını oluşturan ilâhî isimler... 
    • Esmânın mânâları üzere mahlûkatı varedip yönlendiren-tasarruf eden-terbiye eden...

    • Hareket hâlinde olan hiçbir şey hariç olmamak üzere, tümünü alnında çekip yöneten...
    • “Terbiye” edici, mürebbi(Tasarruf eden-yönlendiren)... Bir şeyi kademe kademe, peyderpey kemâline eriştiren...(Ancak, bir annenin çocuğunu, bir öğreticinin öğrenciyi terbiyesi gibi bir terbiye asla anlaşılmamalıdır; çünkü bu tür anlayış, tam bir bataklığa saplar insanı! Çünkü bu anlayış, neticede bir sen ve bir de seni terbiye eden, senden ayrı, yukarıda ikinci bir TANRI anlayışına sürükler seni!)

      Tamamı için : Rab 

Düşününce soruyorum neden???? "...Rabbiniz değil miyim?" dedi... Allah'ınız değil miyim, diye ifade etmemiş Yaradan...!!! 


 "...mahlûkatı varedip yönlendiren-tasarruf eden-terbiye eden..." 

Kısıtlı algımla ancak idrak ediyorum ki;

 Yarattığı her canlının KADER'ini yazan ALLAHRAB İSMİYLE, her türlü yaradılış gayesini yaratan; bunun gerçekleşmesi için de gereklerini yaşatan; yaşattığı her AN ile her şeyden, yeni bir şeyler öğreten, ders veren, terbiye edendir... yani SADECE BEN VARIM'ın ispatı... herşey benden gelir benim lütfumla yaşar ve benim istediğim zamanda  fani bedeninden çıkarak, boyut değiştirir...

Her canlıdan, her insandan sana yansıyan ile daha doğrusu senin algılarına göre algılayabildiklerin kadar seni terbiye eden...  terbiye bulutundan senin üstüne damlayan, seni temizlemesi ve aydınlatması, sana nasip olan kadar...

Hayat, kimin, ne zaman başı okşanacak; kime, ne zaman yumruk  geleceği hiç belli olamayan bir süreçtir... işte bu süreçte, bir köpeğin başını okşaman, bir kediye süt vermen ya da bir çiçeği büyütmen... yaratılmış ne varsa herşeyde her AN varOLanı algılayıp onunla hal OLmayı yaratan... Rabbimiz...

İnsanlardan gelen davranışlar, sözler, durumlar, olaylar karşısında yine insanın verdiği tepkilerle, bize göre iyi ya da kötü olması aslında, OL'ması gerekenin yani YARADAN'ın ta kendisidir... 

OL'an sadece TEK'tir... 

Allah idrakimizi kolaylaştırsın... (Amin)

Hatalar benim kısıtlı algıma aittir, doğrusunu ehli bilir...

Tüm kalbimle...

 





















14 Mayıs 2013 Salı

Hicbir seye sahip degilsin!!!

"...Hayır, bunalımda değilsin; sadece dalgınsın. O nedenle de bir şeyler yitirdiğini sanıyorsun. Oysa imkansız bir şey bu, çünkü sahip olduğun her şey sana verildi. Başındaki tek saç kılını bile kendin uzatmadın, o nedenle hiçbir şeyinin sahibi değilsin. Üstelik hayat senden bir şeyler alıp götürmüyor, seni bir şeylerden kurtarıyor. Daha yükseklere uçabilmen, mükemmelliğe ulaşabilmen için seni hafifletiyor. Beşikten mezara kadar hep okuldayız ve senin sorun dediklerin aslında gördüğümüz dersler..."

(Facunda Cabral-Arjantinli sarkici/soz yazari)

Öne Çıkan Yayın

Penye ip sepetlerim vol.2

Çeşitlerden çeşit... başladınız mı dursuramıyorsunuz kendinizi... çook sevdim ben bu işi ;)