Kömür ya da Elmas OL'mak:
Muhammed
İkbal bir eserinde, ham ve olgun insanı mukayese için madende kömür ile
elması konuşturur. Kömür,ikisinin de aslı karbon olmasına karşın
kendisinin değersiz, elmasın kıymetli olmasından yakınır. Bakın elmasın cevabı ne olur:
“Ey ince düşünen ve ince gören arkadaş!
Kara toprak, pişip olgunlaşınca (alev alev yandıkça) yüzükleri süsleyen elmas olur.
O kara toprak, etrafı ile mücadele ede ede (acı çeke çeke) pişer ve taş kesilir.
Benim vücudum, bu pişkinlik (yanma) neticesinde parıl parıl hale geldi. Sinemde ne tecelliler göründü.
Sen, ham kaldığın için böyle hor hakir oldun. Vücudun yumuşak olduğu için yandın.
Korkma, gam çekme, vesveseli olma. Taş gibi pişkin ol, elmas ol!
Ölesiye çalışan, güçlüklere saldıran insan, iki dünyayı aydınlatır.
Kâbe’nin yanı başında görünen Hacer-i Esved’in aslı bir avuç topraktır.
Hâlbuki onun mertebesi Tur’dan daha yüksek olmuştur. Siyah ve kırmızı derili insanlar, gelip onu öpüyorlar.
Hayatın şerefi, sert ve dayanıklı olmaktır. Acizlik, değersizlik, pişkin ve olgun olmamaktan ileri gelir.”
2 yorum:
müthişti, teşekkürler paylaşım için ablacım
müthişti, paylaşım için teşekkürler ablacım
Yorum Gönder