22 Şubat 2013 Cuma

Kendime mektuplar...

26.05.2012 Dere pastanesi:

Ekin'i şimdi satranç dersine bıraktım. Yalnız başıma kaldım burada... Tek başınalığımı yaşıyorum. Bazen kendime ait zamanımın olmadığını  hiç yalnız kalmadığımı, yalnız kalmanın da bir ihtiyaç olduğunu hissediyorum...

Aslen yalnızlığı sevmeyen ve kalabalılarla mutlu olan biri olsam da, herkesin böyle AN'lara ihtiyacı vardır diye düşünüyorum. Zaten herkes yalnız değil mi bu hayatta!! Kalabalıklar içinde "YALNIZ İNSANLAR" değil miyiz? Ancak, yalnızlığının içinde "VAR OLANI" algılaman uzun zaman almıyor... Senden içerde senden sana akanı algılamak... Yılların boş ve anlamsız hatalarla geçtiğini düşünürken, aslında AN'lıyorum ki; beni bu yöne sürükleyen, bu yolu bulmamı sağlayan taşlarmış... her biri takılıp düşmemi ve güçlenerek tekrar ayağa kalkmamı sağlamış... kendi başına ayakta durabilen bir "ZEYNEP" olmam içinmiş hepsi... Bir paket program :)

"ZEYNEP"i OL'duran, daha doğrusu olması için güç veren, omuz veren olaylarmış... kendi rahatsızlıklarım, sıkıntılarımın  yanında, başkalarının sıkıntıları ile de yoğrularak hep "destek" olma görevini de yüklemiş omuzlarıma... ama biliyorum ki bunlarında bir anlamı, hem de çok önemli bir anlamı var!!!

Öyle sevgi yumağı içinde büyümek ve ondan sonra insanları tanımak, belki zorlukların üstesinden gelmemi zorlaştırdı. Bilmiyorum??? Ama "Zeynep" olmam için gerekliydi, buna eminim...

Yaradılışım da hep bir "DİNLE"yen olmak varmış... ne mutlu ki böyle..."SÖZ DİNLEYEN ÇOCUK" OL'mak ve bunun üstüne hayatının gelişmesi, şekillenmesi... KADER işte bu!!!!

Varlığım, varlığımı yaratana armağan olsun! Sanki "BEN" varmışım gibi dedim değil mi? Varlık verenin güzellikleri bunlar... TEK'liğin güzelliği...Gereksiz, kısıtlı değer yargılarımızla boğuştuğumuz şu dünya hayatında var OL'mamızın da tek amacı, AHAD olan TEK'liği ve başka hiçbir şeyin OL'madığını algılamak değil mi?

Nasip olur İNŞALLAH...

tüm kalbimle...



Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Penye ip sepetlerim vol.2

Çeşitlerden çeşit... başladınız mı dursuramıyorsunuz kendinizi... çook sevdim ben bu işi ;)